Sevgili Özge Uzun verdiği içten cevaplarla gerçekten yoluma ışık oldu. Aşk dolu olanın kendi kalbim olduğunu hatırlattı. Her şeyi iyice tartmam gerektiğini anladım. Bakalım günler neler gösterecek. E o zaman buyurun Özge’nin cevaplarına…

 

Sevgili Nuran harika bir yazı yazmış ve sorular sormuş. Ben de yanıtladım onları 🙂

“Bir kadın olarak sormak istiyorum sana, bunları sormam önce kendim için sonra toplumda benim gibi saklı diğer tüm kadınlar için… Umarım bize ışık olursun cevaplarınla.

Tekrar nasıl evet denir?

Bu aslında kişiden kişiye değişir. Ve birçok faktörün aslında biraraya gelmesi gerek. Güven, inanmak, sevgi ve elbette mantık… Hepsi ve belki daha da fazlası…

Neye göre yeniden karar verdin?

Aslında ilk kalbim karar verdi. Bittiğini sandığım duyguların gömülü olduğunu ve silinmediğini farkettim. Volkan Azerbaycan’da çok hasta oldu bi dönem ve hastanede yattı. Bunu ben sonra öğrendim. Ve kalbime bir bıçak saplandı. Sadece çocuklarımın babası olduğu için değil. Hayatımdaki en önemli insanı kaybetme ihtimali beni savurdu. Ve o savruluşta gömülü duygular fırladı yerinden….

Çocukların olmasa yine evet der miydin?

Çocuklar büyük bir bağ elbet. Onlarsız bir hayat düşünemediğimden, onlarsız bu sorunun cevabı da anlamsız olur 🙂

Ve son sorum ben de dahil çok aşık evlenip çok aşık boşanmak zorunda kalan kadınlar seni örnek almalı mı?

Ya bu o kadar büyük bir sorumluluk ve ilişki dediğiniz şey o kadar göreceli ve tekil bir kavram ki. Herkesin yaşadığı farklı. Ama genel olarak benim hayat mottom bu. İşte de aşkta da… Git peşinden sonuna kadar. Yaptıklarımdan değil, yapmadıklarımdan pişmanlık duydum ben hep. Eğer duygu karşışıklı ise, karşındaki insan bu sevgiye değiyorsa ve kıymetini biliyorsa… Git sonuna kadar. En kötü “Ulan! Denedim her şeyi işte… En azından içini boşalttım duygunun. Hadi yeni hayata” dersin! 🙂

Volkan’ın diğer erkeklere söylemek istediği illaki bir şeyler vardır, ne derdi?

Bu soruyu sordum şimdi Volkan’a 🙂 “Ailelerinin başında kalsınlar. Ne olursa olsun. Daha önemlisi yok bu hayatta” dedi 🙂

 

Bir önce ki yazıyı hala okumadıysanız okumak için tıklayın…