Tekirdağ İli, Çerkezköy İlçesinde yaşan bir polyannayım ben. Yani öyle olduğumu söyleyenler var. Aslında öyle değil hikaye…
Anka kuşu misali, çok uçtum ben, çok uçarken çokça da yandım, tam olarak polyanna dedikleri dönem ise küllerimden doğdum yeniden. Küllerimden doğarken ilk farkındalığım çocukluğumdan bu yana her şeyin hep iyi yanını görme yeteneğim üzerine oldu, çünkü ben bir kuştum ve bir gökyüzü seçmiştim, lakin gökyüzü hep gri ve bulutlu olmayı severdi, ben de bu iyiyi gören halimi unutuvermiştim. İşte tam da burada yeniden başlayan hayat hikayemin en güzel yıllarını yaşadım bu şehirde. İçinde acısı bol, tatlısı ara ara, kazıklanma konusunda self servis bir hizmetle büyüdüm bu şehirde.
Artık bu şehri çok seviyorum çünkü burada yaş aldığım (yaşlandığım demiyorum, yaşlanmayı istemiyorum, elimde olsa dondururum yaşımı) “34 – 35 ve 36” o kadar güzel oldu, bana o kadar yakıştı, kendimi buldum, o kadar ben oldum ki…
Sevgili Samet “Nunu, köşe yazar mısın?” deyince, olabilir ama bir duralım, düşünelim, konuşalım dedim, “muhtemelen şuan içinizden bayan ukala, sanırsın dünyanın en iyi köşe yazarı” diyenleriniz vardır, ama mesele öyle değil, mesele artık “yeni ben”!
Yeni Nunu’nun her şeye “bir duralım, bir düşünelim, bir konuşalım” demesi. Durmak çok güzel, herhangi bir fikrin üzerinde düşünmek, acele etmemek, planlamak, en önemlisi açık açık karşılıklı konuşabilmek.
Buradan hem köşe için hem de durmama saygı duyduğun için tekrar teşekkür ederim Samet.
Durmadan öğrendiğim ve sürekli değiştiğim bir dünyam var, yazılarımla da sizlerle biraz dünyamı paylaşmayı umuyorum, bakalım ne hissettirecek bu durum karşılıklı olarak, size ve bana…
Son gündemim yarın sabah itibari ile 40 gün boyunca her gün aynı saatte kalkmak, hafta içi hafta sonu da dahil bu duruma. Çünkü bu benim pembe kapaklı defterime yazdığım “arızalarım neler, eksiklerim neler” sorularından birinin çözümü, denenemeye karar verdiğim bir yöntem.
Olay şu; ben gece kuşuyum, sabahları erken kalkmayı sevmiyorum, yani aslında öyle olduğumu sanıyordum. Taki geçtiğimiz aylarda erkenden ve kendiliğinden uyanıp, sabah sabah müzik açıp, evin içinde kendimle vakit geçirip işe öyle gittiğim birkaç gün olana kadar, fark ettim ki o günlerim inanılmaz verimli geçti.
Hem iş hem de insan olma yolculuğumda…
Araştırmalara göre iyi bir alışkanlığı kazanma süremiz kişiye göre değişmekle birlikte 18 ila 255 gün arası imiş.
İşte tam olarak “değişim – dönüşüm” olsun istediğim sabah kalkamama halimi ne yapsam da iyileştirsem derken, bu sabah 8’de Barış Özcan videosu ile “geç kalkma” huyumu #40SabahErkenKalk ile iyileştirmeye niyet ettim.
Her günü yazacağım, bakalım nasıl bir macera olacak…
Hazır mısınız? Çok heyecanlıyım
#40SabahErkenKalk
Sen de bana katılmak ister misin?
Ne Düşünüyorsunuz?