Yeni ürünler, VIP teklifleri, blog özellikleri ve daha fazlası hakkında bilgi sahibi olmak için e-posta adresinizle kaydolun.

FESLEĞEN KOKULU KADIN!

Posted on 0 2.5K Görüntüleme

Bu hafta bu sayfada fesleğene dair yazmak istedim. Kısa bir öğüt yazısı ya da duygu paylaşımı ne derseniz artık. Fesleğen bitkisinin karakteristik özellikleri, tarihçesi,. Fesleğenli yemek tarifi. Kurumuş fesleğenlerle yapılabileceklere dair pratik bilgiler. Aslında ben bu dolunay, güneş tutulması derken yeni bir farkındalık yolcuğuna çıktım, bu kez yol arkadaşlarım ağaçlar ve ağaçvari çiçekler. Ondandır fesleğene vuruluşum. Keyifli okumalar. Tarifi deneyenler olursa #nunununmutfağı hashtagi ile @nuranbasyurt ismini de etiketleyerek paylaşırsa mutlu olur, fesleğen kokarım. Şimdiden herkese mis gibi sıcak, samimi, gerçek, üzüntülerden uzak bir bayram diliyorum. Büyük küçük hepinize sarılıyorum, sevgiyle kucaklıyorum.

 

Fesleğen kokulu hayat!

Fesleğen nasıl bir bitkidir bir düşünelim. Yeşil, her tür saksıda yetişir, suyu ve güneşi daimi sever, çok güzel kokar lakin kokmasını istiyorsan onu ellerinle sevmen gerekir. İşte hayatta tam olarak böyle bir şey değil midir?

Her insan bir hayattır aslında, kimimiz kendi hayatımızdan evlenince, kimimiz daha bekar iken yetişkin çocuklar misali olan ebeveynlerimiz yüzünden, kimimiz ise yaşlanınca birilerinin bakması durumuna gelme fikri ile kendi hayatımızdan vazgeçeriz. Kısacası, güneşi görmeyi bırakır, su içmeden yaşamaya çalışır ve kendimizi sevmeyi unuturuz. Bu yüzden de mutsuzluk hastalığına yakalanır etrafımıza güzel kokular saçamayız.

Peki, ne yapmak lazım?

Çözüm: saksıyı yani yerimizi yurdumuzu değiştirmek lazım ki en zor olan çözümden başladım ama hayat felsefem bu, köklü değişiklikleri seviyorum. Sonra suyumuzu içtiğimiz bardağı yani insanlarımızı değiştirmeliyiz. Peki ya güneş; güneş hayata bakış açımız işte bunu da değiştirmeliyiz. Bugüne kadar inandığımız, korktuğumuz ne varsa serbest bırakıp, sakince bir ruhumuzu, aklımızı, bedenimizi dinlemeli sonra yeniden inançlar edinmeliyiz. Ve son olarak bizi sağlıkla yaratmış olanın hatırına her gün ayna karşısına geçerek bedenimizi, gözlerimizi kapayarak ruhumuzu sevmeliyiz. İnanın işte o zaman masadaki fesleğen misali öyle bir koku salacaksınız tüm dünyanız güzelleşecek. Denemeye değer.

Hadi o zaman bir yerden başlamak lazım, herkese benden bir dal fesleğen.

 

Fesleğenin tarihçesi:

Fesleğenin tarihinin Güney Asya’dan başladığı söylenir. Ülkemizde birçok yerde yetişiyor, ancak Ege ve Akdeniz’de çok daha yaygındır. Çok komik bir isimli familyaya aittir. Ballıbabagiller (insana “giller” kelimesinden, bu fesleğen Sivaslı mı dedirtiyor). Ömrü 1 yıldır! En kısa boylusu 20 cm de kalır, en uzun boylusu ise 60 cm’e kadar uzar. Bir sürü faydasının yanı sıra, mis gibi kokar, görüntüsü harikadır, yaz sonuna doğru pembe, beyaz ve sarımsı tonlarda çiçekler açar. Bizim için ohhh deyip içimize çekecek kadar güzel olan kokusu sivrisineklerin kabusudur. Fesleğenin olduğu yere sivrisinek gelmez.

 

Fesleğen ile ne yapılmaz ki? Fesleğen hangi derde deva olmaz ki?

Fesleğenin kurutulmuş hali ile çay demlersiniz, gaz giderici özelliğe sahiptir, aynı zamanda bol c vitamini içerir. Baş ağrınızı giderir. İdrar söktürücü özelliği sayesinde ödemlerinizden kurtulmanıza yardımcı olur. Sürekli stres altında iseniz sakinleşmeniz için birebirdir. Mide ve sindirim sisteminize anında etki eder. En önemlisi antioksidan özelliği bulunur.

Aslında zaten saksıdaki fesleğeni bile ellerinizle ovuşturup sonra avuç içlerinizi kokladığınızda sadece o 5 saniyede bile hem sakinleşip hem de arınmaz mısınız?

Tavsiyem o dur ki; nefes akışının nasıl olduğunu bilmeyenler daha doğrusu nefesinin farkında olmayanlar, sessiz bir yerde sadece siz ve bir saksıda fesleğen olsun, ellerinizle onu sevin, gözlerinizi kapayın avucunuzu açın ve içinize doğru çekerek koklayın, görün bakalım nasıl bir tecrübe yaşayacaksınız, emin olun bu kadar derin ve uzun nefes alabildiğinize şaşıracaksınız, sonra nefesinizin bedeninizde nasıl gezdiğini göreceksiniz. Lütfen deneyin!

 

Fesleğenli fırın patates

Malzemeler:

  • 2 adet patates
  • 2 dal fesleğen
  • 2 su bardağı süt
  • Tereyağı
  • 1 yemek kaşığı un
  • Tuz
  • Karabiber
  • Dilim kaşar

 

Yapılışı: Önce patatesleri kabuklu yıkayın, ardından kabuklarını soyun, daha sonra yuvarlak dilimler şeklinde doğrayın. Fırın kabına yağlı fırın kağıdını koyun. Patatesleri derin bir kapta tuzlayıp karıştırın, sonra fırın kabına yerleştirin. Diğer tarafta derin bir tavada tereyağını eritin, ardından unu koyun ve kavurmaya başlayın, un kavrulunca sütü ekleyin, karabiberi ekleyin, az tuz ekleyin ve sos kıvamına gelinceye kadar pişirin, son kıvamı tutturmadan, iki dal fesleğeni ellerinizle küçük küçük koparın ve sosun içine katın, biraz da bu şekilde pişirdikten sonra fırın kabında bulunan patateslerinizin üzerine dökün ve son olarak dilim kaşarı üzerini örtecek şekilde dizin. 180-200 derece,25 ile 35 dk arasında pişirin.

Afiyet bal, şeker olsun. Yapan elleriniz dert görmesin, yiyen dilleriniz kötü söz söylemesin.

 

Bu da bu yazımdan hemen sonra karşıma çıkan ve okunacak kitaplarım listesinde yerini alan yeni kitabım “fesleğen”

 

Yazıyı Paylaş

Henüz Yorum yok, ilk yorumu sen yap.

Ne Düşünüyorsunuz?

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir